Kemal Kılıçdaroğlu Ekrem İmamoğlu’nu övdü
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Şişli Belediyesi’nin Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlediği ‘Şişli Sofrası’ tanıtım toplantısına katıldı.
Toplantıya İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin de katıldı.
Belediye başkanlarının çalışmalarını anlatan Kılıçdaroğlu, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na övgüde bulundu.
“Hakkını İBB Başkanı’na devretmemiz lazım”
“Milletimizin huzurunda yapılacak seçimlerde milletimiz bunun ne demek olduğunu gösterecek. Buna gönülden inanıyorum.”Kemal Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
Evet, bunu başaracağız ve birlikte başaracağız. Şişli’den bahsederken tabii ki diğer belediye başkanlarımız da çalışıyor ama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımızın hakkını İstanbul’da vermek zorundayız. Sadece yemek alanında değil, metrodan en yakın arkadaşlarına kadar İstanbulluların yaşanabilir bir şehirde yaşaması için elinden gelenin en iyisini yapıyor. Evet, kaba yamalar olduğunu biliyorum. Evet, sorunlarla mücadele edeceğinizi biliyorum ama bildiğim tek bir şey var. Başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere belediye başkanlarımız tüm sıkıntıların üstesinden gelir ve halkına hizmet eder. Tekrar hepinizin huzurunda belediye başkanlarıma canı gönülden teşekkür ediyorum.
“Asırlardır bu topraklar üretimin beşiği olmuştur”
“Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu durumu beğenmiyorsanız, bu sistem Türkiye Cumhuriyeti’nin beka meselesidir diyorsanız, her birimizin tarihi bir sorumluluğu var.”Kemal Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:
Bu sorumluluğu yerine getirir getirmez Türkiye’nin önünü açmış olacağız. Türkiye kucaklaşacakları, barışacakları, barışacakları güzel bir ülke olacak. Her köşesinden bereket fışkıran toprakları olan bir milletiz. Bunu Türkiye’de görüyoruz. Yüzyıllardır bu verimli topraklar üretimin beşiği olmuştur. Sadece karnımızı doyurmadı. Uygulama, dayanışma ve paylaşma kültürümüzü sofralarıyla büyüttük böylece. Sofraların rahmeti paylaşıldıkça artar. Bu sofralarda müşterekler kadar farklılıklar da ağırlanırdı ve biz de bu kadim kültürün bugün taşıyıcılarıyız. Biz beraberiz. Bu kültürü yaşatmak artık her zamankinden daha değerli çünkü saray düzeniyle ekonomik çöküntüye sürüklenen ülkemizde halkımız, bırakın çocuklarına yeterli bir gelecek sağlamak bir yana, çocuklarını beslemek için çok çalışmakta bile zorlanıyor. . Milyonlarca insanımız, bırakın yeterli bir hayat yaşama hayalini, hayatta kalmak için savaşmaya devam ediyor. Kuru ayazda halkımız ekmek kuyruklarında bekliyor. Sabahın köründe ucuz et almak için Et ve Süt Kurumu önünde saatlerini harcıyor. Bu tablo kaybedecek bir dakikamızın bile olmadığının en büyük göstergesidir. Bu tabloyu görürsek buna karşı çalışmak her vatanseverin, her vatanseverin, aklı başında her insanın ortak görevidir. Bu ortak misyon gücünü oluşturmak da bizim temel görevimizdir.
“Tek bir vatandaşımızın bile zor durumda kalmasına izin vermeyiz”
Kılıçdaroğlu, daha önce hükümeti ‘okul beslenme programı’ için davet ettiklerini belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı.
Biz de çocukların okulda sağlıklı yemek yiyebilmesi için ek bütçeye katkıda bulunmaya çalıştık. Önerilerde bulunduk. Yetmedi kanun teklifinde bulunduk. Hepsi reddedildi. Çocukları yoksulluğa mahkum edenler, çocukları için daha iyi bir dünyanın inşasına katkıda bulunabilir mi? Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarımız elbette bu faciayı oturup seyretmez. Gözü yaşlı annelerini, çaresiz babalarını ve aç çocuklarını asla yalnız bırakmazlar. Belediyelerimiz, halkımız için kendi kaynaklarını son damlasına kadar kullanmakta, buluşamadığı yerlerde toplumsal dayanışmayı örgütleyerek yenilikçi ve yaratıcı çözümler geliştirerek ihtiyaç sahibi her vatandaşımızın yanında yer almaktadır. Güç ve zenginlik içinde yüzen Babil Krallığı’nın haramzade sofralarına karşı, herkesin herkese açık, herkesin eşit olduğu, kalabalık oldukça merhameti artan Halil İbrahim’in sofrasını kuruyoruz. Bu masada para yok, para yok, ihtişam yok. Bu tabloda eşitlik var. Bu masada adalet var. Bu sofrada dayanışma ve haysiyet vardır. Tek bir vatandaşımızın bile başının belaya girmesine asla razı olmadık, olmayacağız da. Halkın hakkı olan serveti ihalelerle yandaşlarına bağışlayan hükümdarların düzeni, sarsılmaz sanılan Babil Kulesi gibi yıkılmaya mahkumdur, biz de onu mutlaka yıkacağız.